Yunan Mitolojisi’nde Kuşlar: Baykuş ve Karga
‘Hellenler’in bir deniz zaferi umuduna kapılmalarını sağlayan en önemli sebep ilahi bir işaretti. Bir kartal İskender’in gemisinin kıç güvertesine konmuştu.’
Arrianos , Alexandrou Anabasis Bl.18
İnsanoğlu geçmişte inandığı Tanrılar’ın büyük bir kısmını göklerde aramıştır. Kimi zaman Onlar’ı bir dağın bulutlarla gizlenmiş tepesine oturtmuş, kimi zaman göğün birçok kattan oluştuğunu düşünerek en üst kata yerleştirmişlerdir. Göklerde aradıkları Tanrılar’ına, gene göklere yükselen kuşlarla ulaşmaya çalışmış olacaklar ki, Yunan Mitolojisi’nde ve Tarihi’nde birçok simgesel kuşlardan bahsedilmektedir. Baykuş, Kartal, Şahin, Güvercin… Hepsi neredeyse birçok Tanrı ile ayrı ayrı özdeşleşmiş ve sonrasında başka kültürleri de etkilemiştir.
Yunan Mitolojisi’nde kuşlarla özdeşleşen Tanrılar hakkında bilgiler Homeros ve Hesiodos’un eserlerinde verilmeye başlamış, Ovidius’un Dönüşümleri’nde detaylandırılmıştır. Ayrıca Arrianos, Ksenophon gibi Antik Yunan Çağ yazarları ilahi semboller olarak kuşlardan bahsetmişlerdir.
Yunan Mitolojisi’nde Baykuş :
Baykuşlar, her ne kadar Yunanistan’da bilgelik anlamı taşısa da birçok yerde uğursuzluk ve ölüm getiren anlamı da taşımaktadır. Bir dönem cadılarla birlikte de bu hayvanın adı anılmıştır. Peki Yunan Mitolojisi’ne nasıl girmiştir baykuş?
Efsaneye göre, Tanrıça Athena, baykuşun bakışlarından, gece görme yeteneğinden çok etkilenmiş ve gece kuşu olan kargayı bu görevden sürerek yerine baykuşu getirmiştir. Baykuş, Athena’nın görmediklerini görüp Tanrıça’yı her daim haberdar etmiştir. Tanrıça’nın kendisine ait baykuşun adı ‘Athene Noctua’ olarak geçer (Küçük Baykuş olarak da bilinir) ve Acropolis’in koruyucusu olduğu söylenir. Antik Yunan paralarına baktığımızda üzerinde baykuşu görmemizin bir sebebi de bu kuşun ayrıca ticaret üzerinde bir koruyucu gözlemci olduğuna inanılmasındandır. Rivayete göre baykuşa gece görme yetisini kazandıran, içinden gelen sihirli bir ışıktır .
Antik Yunan Çağı’nda baykuşlar ordunun da koruyucusu olarak görülürdü . Tabii bunu bir yerde Athena’nın bilgeliğin yanısıra Savaş Tanrıçası ( Ares’ten farklı olarak ) olmasına, baykuşun da Athena’nın simgesi olmasına bağlayabiliriz. Rivayete göre, savaş sırasında Yunan Ordusu’nun üzerinden uçan bir baykuş zafere işarettir.
Baykuş’un Yunan Mitolojisi’ndeki yeri bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Ovidius’un Dönüşümler adlı eserinde Ascalaphus’un bir baykuşa dönüştürülmesi anlatılmaktadır. Efsane’ye göre Ascalaphus, Hades’in bahçesinde dolaşan Persephone’nin bir nar tanesi yiyerek orucunu bozduğunu görür. Orucunu bozan Persephone, bu yüzden gün ışığına çıkma umudunu iyice yitirmiştir. Ascalaphus Persephone’yi ihbar eder ve bu duruma kızan Demeter Ascalaphus’u bir baykuşa çevirir.
'Başında Phlegeton sularıyla ıslanan bir gaga, tüy, kocaman gözler yarattı. Değişti tüyle kaplandı sarımsı gövdesi, büyüdü başı, kıvrıldı, uzadı tırnakları, güçlükle titrerdi kımıldayan kolunda tüyler. Yıkımların ulağı, uğursuz sayılan, bütün ölümlülerin kaçındığı baykuş derler buna. ‘
Ovidius, Dönüşümler V. Kitap 545
Ovidius’un dizelerine baktığımızda baykuşun uğursuz bir sembol olduğunu görürüz. Hakikaten de Yunan Kültürü’nde bilgeliğin simgesi olan bu kuş, Roma Kültürü’ne uğursuz, yıkım getiren olarak geçmiştir. Erken Roma Dönemi’nde evin kapısına çivilenmiş bir baykuş ölüsünün evi baykuşun daha evvel neden olduğu kötülüklerden koruduğuna inanılmıştır. Gene Julius Caesar’ın, Augustus’un, Agrippa’nın ölümlerinin bir baykuş tarafından daha evvel bildirildiği söylenmektedir.
Peki baykuşun Yunanlılar tarafından kutsal sayılıp, Romalılar tarafından uğursuz olarak nitelendirilmesi neye dayandırılabilir? Tamamen şahsi fikrimdir, ben bu inancın köklerini Truva Savaşı’nda arıyorum. Daha evvelki yazılarımda da belirttiğim gibi Roma, Truvalı Aeneas’ın torunları tarafından kurulmuştur. Yani Roma kendi soyunu Truvalılara dayandırmaktadır. Truva Savaşı’nda Baykuş Gözlü Tanrıça Athena Yunanlılar’ın yani Akhalar’ın tarafında yer almıştır. Akhalar Truvalıları büyük yıkıma uğrattırmıştır. Dolayısıyla Athena’ya karşı buradan kaynaklanan bir kin duymuşlar, simgesi baykuşa da yıkım getiren bir anlam yüklemiş olabilirler. Ama bu tamamen şahsi fikrimdir.
Yunan Mitolojisi’nde Karga :
Baykuşu anlatırken bahsi geçmişti karganın. Önce gece kuşuyken bu görevden sürülmüş ve yerine baykuş geçmişti. Kargalardan bahsedelim şimdi de. Öncelikle kargaların neden siyah olduğuna dair farklı rivayetler mevcuttur. Bir kısmı Athena’nın öfkesinden bir kısmı da Apollon’un öfkesinden bahseder.
Herşeyden önce şunu belirtmek gerekir ki Yunan Mitolojisi’ne göre Karga ilk başta bembeyaz bir kuşmuş. Athena’nın en sevdiği üstelik. Bakire Athena’nın, Erichton isimli bir oğlu olmuş. Tabii nasıl hala bakire olabiliyor diyorsanız Erichton’un doğumunu incelemeniz gerekir. Özetleyecek olursak, Hephaestos Tanrıça Athena ile birlikte olmak ister. Birgün Athena’yı yakalar ve birleşemeden tohumlarını Athena’nın bacağına bırakır. Athena tiksinerek bir bez parçasıyla bunları siler ve toprağa atar. Bu tohumlardan Erichton doğar ve Athena Erichton’u Atina Kralı Cecrops’un üç kızına emanet eder. İşte karganın trajik hikayesi burada başlar. Cecrops’un kızlarının Erichton’a iyi bakamadığını görür karga, gider durumu Athena’ya anlatır. Athena’nın öfkesi ilk başta kargayı vurur. Onu gece kuşluğu görevinden sürer ve yerine baykuşu getirir. Daha sonra Apollon sahiplenir kargayı. Bu seferde Apollon’un sevgilisi Coronis’in davranışlarını beğenmez karga ve gider Apollon’a anlatır. Apollon kargayı dinleyerek öldürür Coronis’i, Asklepios’un annesini… Sonra pişman olur yaptığı şeye, ve beyaz kuşlar içerisinde yeri olmasın diye kapkara yapar kargayı. Anlayacağınız karga ne çektiyse dilinden çekmiştir .
Bahsettiğim bu hikayeler bazı çevirilerde kuzgun olarak geçmektedir. Fakat Yunan Mitolojisi’nde karga ile kuzgun aynı familyadan oldukları için herhangi bir ayrım söz konusu değildir.
Aisopos, masallarının büyük bir kısmında kargalara yer vermiştir ve bir çoğunda karganın ne çektiyse çenesinden çektiğini vurgulamıştır. .
Karga, Yunan Mitolojisi’ndeki rolü itibariyle uğursuz olarak nitelendirilse de diğer birçok mitoloji de vazgeçilmez öğeler arasındadır. Fakat, Antik Yunan döneminde kargalar, baykuş kadar simgesel olamamıştır. Tabii bunda sebep aramaya gerek yok, neticede uğursuz sayılmışlardır.
Yunan Mitolojisi’nde kuşlar sadece baykuş ve karga ile sınırlı değil tabii ki. Bu araştırmanın devamında Zeus’un simgesi Kartal, Aphrodite ile özdeşleşmiş Güvercin, Hera’nın simgesi Tavuskuşu’ndan bahsedeceğim. Şimdilik günümüzde anlamsız bir şekilde bir anda popülerliği artmış, modayı etkilemiş baykuştan ve baykuşun yerini aldığı, çevremizde sürekli gördüğümüz kargadan bahsetmek istedim.
Yunan Mitolojisi’nde Karga başlıklı kısmın girişinde karga fotoğrafı için Yesimminn‘e çok teşekkür ederim .
20.02.2012
Yazan : Dimitri Daravanoğlu
Kaynakça:
1-) Ovidius , Dönüşümler , Çev. İsmet Zeki Eyüpoğlu , Payel Yayınevi , İstanbul , 1994
2-) Grimal P. , Mitoloji Sözlüğü , Çev. Sevgi Tamgüç , Sosyal Yayınlar , İstanbul , 1997
3-) Arrianos , İskender’in Seferi , Çev. Furkan Akderin , Alfa Yayınevi , İstanbul , 2005